22 Mart 2010 Pazartesi

curehead'S

Yaz olmuştu yine.rutin ayvalık tatilindeyim.ama bu sefer başka bir yerdeyim sanki.dağlık bir yer.işin tuhaf tarafı babamda orda.o yüzden daha güvende hissediyorum. bisiklete biniyoruz.her zamanki gibi arabaların vızır vızır geçtiği bir yerden gidiyoruz ama içimde bir sıkıntı var.sanki bu sefer bisikletle uzaklaştığımızda bir görev bizi bekliyormuş gibi.bunu düşünen sadece bendim sanırım.diğeri gayet mutlu görünüyor çünkü.tepe bir yere çıkıyoruz.aşağıda kumsal var.bir evin önünde duruyoruz dinlenmek için.gidona astığım poşetin içinden suyumu çıkarırken liseden arkadaşlarımı görüyorum.beni tanımazlar diye düşünürken boynuma sarılıyorlar.ay ne kadar değişmişsin falan.mangal partisi yapıyorlarmış davet edilmemek için acelemiz varmış gibi davranıyorum.kaçıyoruz.bir bahçeye giriyoruz.küçük ağaçlardan oluşan bakımlı bir bahçe.küçük çocuk sesleri geliyor.biraz ilerleyince küçük bir ağacın çevresinde koşan üç çocuk görüyorum.niye bilmiyorum ama görüntüleri korkutucu geliyor.el ele tutuşup çember olmuş ikisi oğlan biri kız küçük bir ağacın çevresinde koşarak kendilerinden geçiyorlar.arkama baktığımda bisikletimin ve onun kaybolduğunu görüyorum.panik dalgası sarıyor ve dönüş yolunu hatırlamaya çalışıyorum.çocuklar beni fark ediyorlar.bana doğru koşarlarken ters bir şekilde kaçmaya çalıştığım için düşüyorum.kafamı kaldırdığımda başka bir yerde buluyorum kendimi.tanıdık bir yer.bana doğru koşan babamı görüyorum ve fark ediyorum ki olmam gereken yaştan oldukça küçüğüm.ben de aslında küçük bir çocukmuşum.düşmek bana bunu hatırlatıyor.rahatlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder