23 Aralık 2010 Perşembe

curehead'S

curehead'S

Benliğimdeki yeni ortaya çıkmış menapoz teyzeyi susturmak,boğmak için bloglara sarmaya çalışıyorum. Bir blogta "Kitaplığınızın karşına geçin. Gözlerinizi kapatın. Derin bir nefes alın. Elinizi kitapların üzerinde gezdirin ve birini seçin. Şimdi gözlerinizi açın. Bir kitap seçmiş durumdasınız. O kitabı satın aldığınız ya da hediye gelmişte olabilir anı hatırlamaya çalışın. İlk kez okuduğunuzda neler düşünmüştünüz, hatırlayın. Şimdi sayfaları şöyle hızlıca bir dolanın ki, kitabın kokusu burnunuza gelsin. Evet, ne güzel bir koku bu! 55. sayfayı bulun. Sayfayı tekrar okuyun. Sayfadan bir paragraf seçin ve mim konusu olarak bunu blogunuza yazın" diye bir yazı okudum. Güzel,rahatlatıcı bir şarkı da çalıyordu. [Sand river, Beth gibbons]. Dedim yapayım. İlk seçtiğim kitabı direk geçiyorum. [Christianne!]. Diğer kitap : Henry Miller'ın Çılgın Üçlü kitabıydı. 55. sayfasını açtım. Ve boşluk. O kadar sayfa arasından boşluğa denk gelen sayfa çıktı. Tam da"hmm, bunun bi anlamı olmalı" modunda gezerken hiç hoş olmadı bence. Boşluk ne ln. Daha açıklayıcı bir şey lazım bana. Kitaplıktan bi kitabın kafama düşmesi bile daha mantıklıydı. Titreyip kendime gelmem lazım sanırım. Sevgi pıtırcığı olmanın dünya üzerindeki herkesin yaşadığı bir şey olmasına rağmen bana kaygan bir zemin gibi gelmesini geçtim özümü unutmak çok acıklı gerçekten. Yine de hala deneysel takılmanın özgürlüğünü yaşayabiliyorum. Kaybetsen bile deneyim kazanmak her zaman seni hayatta tutuyor. O zaman "gözyaşlarından çeşit çeşit renkler yaratmadan önce" şarkıyı değiştirebilirim.Bi de bir ara venus in furs vardı hakkaten.

15 Aralık 2010 Çarşamba

curehead'S

Öhörm. Pardon, bir süredir TRiPal enfeksiyon geçiriyordum. Buraya yazamamın sebeplerinden ufak olanı buydu. Diğer nedenini marllacık açıklamış. Benden duyulması gerekirse kısaca boyut değiştirdik diyebiliriz. Biz eski biz değiliz. Çift çekirdekli yaşam formları kabilesine üye olduğumuz için [alışmamış götte don durmaz] buraya neyi,nasıl aktaracağımızı bilememiş olabiliriz sadece.
Herneyse, şu anda klavye bozulduğu için ıkınarak yazmaktan ekrana kafa atasım geliyor ama geri dönüşüm muhteşem olacak.

biterken : alone again or , love çalıyordu.




ps : "tersten oku" fotoğrafını bulamadım. Asıl önemli olan oydu halbusi. Neyse.

6 Aralık 2010 Pazartesi

Tersten oku

Uzun zamandır kıçımızı kaldırıp da yenilemediğimiz bloğumuza -Laf mı soktu o?!- bir durun olum ben de hala malzeme var diyerek bir şeyler koyuyorum god bless us ki.Yazmamamızın amacı ne hayatımızda bizi etkileyen bir şeylerin olmaması ne de buraya yeteri kadar önem göstermiyor oluşumuz.Nerdeyse tüm hayatımızı 0'layıp baştan yaşıyor oluşumuzdan mütevellit yazacak fazla şey oluşu ve bunlar olurkende normalde sadece bireysel yaşıyorken çift kişilik olan hayatlarımızda buraya yazarken ikincil kişilerin bunu kaçırıyor olacağını düşünerek yazmıyoruz.Yaşadığımız her haltı.duyguyu dönem dönem buraya yazarken artık o duygu selinin içinde birlikte sürüklendiğimiz insanlar varken bunu sadece onlarla yaşıyoruz.Peki şimdi bunu buraya yazmam bu dediğim nedenlerde bir azalış olmasından mı?! Kesin net cevap hayır , hatırlatıcı olması gerektiği yerde durması için bu görevi ben üstleniyorum sadece.İyi gün!