13 Eylül 2010 Pazartesi

Marlla

Ne biçim ilişkileriniz var yea diye başlayan bir cümle duydum ve anladım ki bunlardan bu yıl içinde bir çok versiyon halinde küçük kapsüller alabilirim istemeden.Çünkü ilişkilerimin detayını anlatmadan bu yorumu duyabilmem çevremin çok sığ görüşlü olmasından değil olayların 'ilk bakışta' denen savunma öbeğyle ters düşmesinden kaynaklı.Bu arada fazla ara verdiğimi bu arada yüzüme vurmayan -sanırım kendisi de vazgeçti- cureheads'e eyvallahlarımı sunuyorum.Edindiğim kitapta geçen müjgan ve hüsnüyü bir çok yerde metefor! :p mezesi olarak kullandım.Hilekar,sahtekar,yalancı,söz dinlemeyen kız moduna da sokulabilirm bu yıl bol bol.Bunu diyenler çok yakınım olmasa iyi olur onlar dediğinde bu sıfatlar bende olmasa bile edinmem çok zor olmuyor çünkü.Bu ayın en mutlu ve tek mutlu haberi de 15 hazirandan beri süre gelen Adana da geçen yarı mapus günlerimin 2 güne kadar bitiyor olması.Bunun gazıyla döküldüm buraya.Arada anlatmayı unuttuğum bol şiveli ve bol etnik burunlu insanları anlatmayı unutmayrum dağ.Karşulaştiumuz fikret kendi deyimiyle fikoooğ -Bir Karadeniz hikayesi- ve benzeri bi çok komik amca var elimde anlatacak malzeme olarak.Fotoğrafları hallettiğimde koyacağım buraya.Seinfeld'i okul sabahları değilde özgürce şimdi izlemeye karar vermem de son bir haftada gün sayma olayına bir nebze katkıda bulundu.Şimdilik bu kadarmış sayın seyirci.G'de hakkaten değişik bunu ben de belirtmeden geçemiyorum.Araya sıkıştırıacağım bir konu da kilit kişilerin benim lehime şehir değiştirmesi ama aslında belirli sürelerde leh değil aleh olması ve İstanbul olayının da kendinden geçirecek yanları olduğunu da ekleyip gidiyorum.

9 Eylül 2010 Perşembe

curehead'S

Acaba yeryüzünde benim gibi blogu açarken "aa şahane oldu hakkaten tasarımı falan,bunu böyle yıllarca kullanırız artık" diyen ve "yok yok beyaz yapalım biz bunu,takip ettiğimiz blogların hepsi beyaz zeminli" diyen marlla ve diğerlerine karşı cesurca savaşıp sonra "acaba?" sorgulamasına düşen insan sayısı kaçtır.
Bugünlerde özellikle popüler blogları okumaktan,oruç tuttuğu için asabileşen dolmuş şoförlerine benzedim iyice. Gerçi bunun başka sebepleri de var. Mesela haftaya emeklilik hayatımın sona erip çok genciz çok enerjiğiz hayat tarzına geçecek olmam. Ya da onu geçtim bu sene geçen seneki gibi "ay ben çok sıkıldım burda,bi istanbul yapıp geleyim" mantığıyla bi yerde 1 haftadan fazla kalınca afakanlar basan teyzeler gibi dolanamayacak olmam da ayrı bi geriyor beni. Böyle geçen 9 ayın sonunda derslere başlayacağım gerçeği ilkokulda okula geç kalınca midemde oluşan o iğrenç kasılma duygusunu hatırlatıyor.
Hayatımda zorunluluktan kaynaklı minimal değişimler yapıyorum bu düşüncelerden uzaklaşmak için. Artık daha fazla yazım kurallarına dikkat ediyorum. Tamam,bir tdk onaylı yazı çıkarmıyorum ama en azından noktadan sonra boşluk bırakıyorum hatta ilk harfi BÜYÜK yazıyorum. Bak. Ehaha. Neyse bi de imlecimi kuyruk sallayan ok yaptım bugün. İtiraf ediyorum o da baya bi oyaladı beni. Ekrana boş boş bakarken bi anda gülme garantisi var en azından. Ya da umarım bu sadece bana olmuyordur.
Ben gidiyorum. Bi şeye ihtiyacınız olursa seslenmeyin okuyun.

curehead'S


Bu hafta evden kaçmaya karar verdim. Gerçi bu durum semaabla ve müfitamca burayı okuduğundan biraz zorlaşabilir ama yarın onlar mersine gidince gerçekleştirmeye çalışıcam. D’ye kaçarım büyük ihtimalle. En yakın ev onlarınki. Yani kararımdan vazgeçersem diye söylüyorum bunu.
Sabaha karşı 4 buçukta yarı erotik bi dizi izlerken salona babanenin pijamalarıyla bulaşık yıkamak için damlaması korku filmlerinde bile işlenmiyor. İşin kötüsü dünya üzerinde bi tek babanem sigara içtiğimi bilmiyordu ve ben o anda kültablası bulamadığım için ve üşengeçlikten külleri bi tabağa çırpmakla meşguldüm. Gerçi sonradan fark ettiğim üzere o sırada kolumda enjektörle yakalansam da babanem en fazla ateşimin çıktığını zannederdi. Akraba insanı olmadığımı 1200. defa fark etmenin dışında evde küçük bi veledin “cemre su ablaae” diye dolanması ben de ayrı bi kültür şoku yaşattı zaten. Bu tür ailesel olaylar yaşamayalı baya bi olduğu içinde nasıl kendime gelsem derken neden ergen gibi davranmayayımki dedim. Odamı da kaptırdım zaten. Neyse.
Geçenlerde evden kaçsam da çözülemeyecek bi aydınlanma yaşadım. Bazı şeyleri kabul etmek gerçekten çok zor oluyor. Özellikle kabul etmek istemediklerinizi. İşin kötü tarafı yine de bi bok değişmeyecek. Sadece daha fazla inkar etmenin bi anlamı yoktu. Sanırım bazılarının okuduğu lanet sonunda tuttu. Yani bi parçası tuttu diyelim çünkü…öyle işte daha fazla yazarsam burayı günlüğe çevirebilirim.
Bu yazıyı hangi maskeyle yazdım bilmiyorum ama uzun zamandır yazmayınca ve “madem yazmıyorsun neden blogun reklamını yapıyorsun”la birlikte tehtidler alınca dedim yine bi saçmalayayım. Öyle işte. Bu aralar blog günlüklerini fazla okumaya başladım sanırım.

Ps: Soyadım ciddi anlamda problem yaratmaya başladı. İlk söylendiğinde anlamayanı geçtim anlamını merak edene tokat atasım geliyor. Ha bi de anlamını ekşisözlükten araştırmadan önce benden duyulması tavsiye olunur sonra toparlayamıyorum çünkü.

Ps’in ps’i : Biterken : waldeck,get up..carmen çalıyordu. Bunu yapmayı özlemişim. Bu kalıbı kullanan diğer insan olan G’de koca bi salak. Her seferinde kanıtlamaya çalışıyor resmen. Tamam neyse bu sefer bencilliğim beni kurtarıyor da pek sallamıyorum.